Page 187 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 187
ILGILI SAYFALAR: 114–115 18. ÜNITE BAYRAMLAŞIYORUZ
Fâtımîler, halk arasında “büyük mevsim” deni- lenen halife, vezir, kadılkudât ve merasime iştirak
len ramazan bayramı kutlamalarına özel bir ihti- eden bazı müderris ve yüksek dereceli memurlarla
mam göstermekteydiler. Büyük küçük bütün dev- birlikte mezbahaya gider, yoruluncaya kadar hazır-
let memurlarına elbise dağıtıldığı için bu bayram lanmış kurbanları müezzinlerin tekbirleri eşliğinde
“îdü’l-hulel” (elbise bayramı) adıyla da anılırdı. keserdi; kurban edilen hayvan sayısı bazan çok bü-
Mısır’da resmî ihtifaller Muiz-Lidînillâh’ın buraya yük rakamlara ulaşırdı. Halife kurban kesimine son
gelmesiyle (362/972) başladı. O yıl ilk defa Fâtımî verince kırmızı elbisesini çıkarıp vezire hediye eder,
halifesi büyük bir merasimle sarayın doğusuna dü- vezir de törenle Dârü’l-vezâre’ye giderek tebrikleri
şen ve kumandan Cevher tarafından bayram na- kabul ederdi. Kurban etleri devlet memurlarına ve
mazları için yaptırılmış olan musallâya merasimle halka dağıtılırdı. Bu vesileyle devlet memurlarına
gitti. Azîz-Billâh döneminde (976-996) merasim elbise de verilirdi. Kurban bayramı sofralarının ku-
daha ayrıntılı bir hale getirildi. Halifenin namaza rulması halifenin mezbahadan dönmesiyle başlar
giderken geçtiği yolun çeşitli yerlerine platformlar ve üç gün boyunca tekrar edilirdi. Fâtımî halifeleri
konuluyor, her platformda bir müezzinle birlikte ayrıca bayram münasebetiyle hâkimiyetleri altın-
bazı devlet görevlileri oturuyorlardı. Halife ihti- daki bölgelere tebrik mektupları gönderirlerdi.
şamlı bir kafileyle saraydan çıkıp musallâya varın-
caya kadar tekbirler getirilirdi. Merasim kafile- Selçuklular da ramazan ve kurban bayramı kutla-
sinde altın ve ipek eşya ile süslenmiş fil ve zürafalar malarına büyük önem vermişlerdir. Saraylar süsle-
da bulunurdu; fillere silâh kuşanmış askerler bi- nir, bayram namazlarından sonra Selçuklu sultanı
nerdi. Fâtımî halifeleri bayram namazlarında halka hânedan mensuplarının, devlet ricâlinin ve halkın
imamlık yaparlardı. Halifeyi görmek ve huzurunda tebriklerini kabul ederdi. Bu arada sarayın önünde
yapılan gösterileri seyretmek için halk dönüşte yol- davul ve zurnalar çalınırdı. Sultan halkın arasına
ları ve sarayın önünü doldururdu. Ramazan bayra- karışır, mescidlere gider, hutbe ve vaazları dinler,
mının önemli bir özelliği de bütün devlet memur- kestirdiği hayvanların etini fakirlere dağıtırdı. Sul-
larına tatlı dağıtılması ve büyük sofralarda ziyafet tanlar Abbâsî halifeleriyle karşılıklı olarak birbirle-
verilmesiydi. Sadece bunun için Azîz-Billâh zama- rine hediyeler gönderirlerdi. Selçuklular, Abbâsîler
nında “dârü’l-fıtra” denilen özel bir mutfak kurul- ve Fâtımîler gibi Nevruz ve Mihricân bayramlarını
muştu. Receb ayı ortalarından başlayarak bayram da kutlamışlardır.
tatlıları için gereken malzeme depo edilirdi. Halife
bayram namazı sonrasında ihtişamlı sofralar kur- Memlükler zamanında Mısır’ı ziyaret eden İbn
durarak öğleye kadar devam eden ziyafetler verirdi. Battûta’nın (ö. 1377) Ebyâr şehrindeki müşahe-
Sofrada hâfızlar Kur’an okur, müezzinler tekbir ge- delerine göre, ramazan bayramı kutlamaları daha
tirir ve şairler bu günle ilgili şiirlerini okurlardı. arefe günü hilâlin gözlenmesi için her yörenin kadı
Kahire ve Fustat’ın ulemâsıyla âyanının yanında ve ileri gelenlerinin yüksek bir yere çıkmaları ve
haham ve patrik de davetlere iştirak ederdi. burada hazırlanan namazgâhta akşam namazını
kılmaları ile başlardı. Sonra ellerindeki mumlar,
Fâtımîler’de kurban bayramı kutlamaları, arefe meşaleler ve fenerlerle geri dönerlerdi (er-Rihle, s.
günü sabahı vezâret dairesinde vezirin, rütbelerine 31). Bu uygulama diğer şehirlerde de yapılırdı. Ka-
göre yüksek dereceli askerî ve sivil devlet memur- hire’de ramazan boyunca gece yarılarına kadar açık
ları ile ulemâ ve şairlerin tebriklerini kabulüyle olan dükkânlar bayram geceleri daha hareketli olur,
başlardı. Daha sonra vezir halifenin bayramını özellikle helvacılar ve mumcuların bulunduğu çar-
kutlamak için saraya gider, kendisini ümerâ, divan şılarda büyük bir izdiham yaşanırdı. Arefe geceleri
başkanları, yüksek dereceli devlet memurları ile ya- ertesi günün hazırlıklarıyla geçerdi. Sabahın er-
hudi ve hıristiyan din adamları takip ederdi. Bun- ken saatlerinde bayram namazı için yollara çıkan-
ların ardından huzura bayram kasidelerini okumak lar büyük bir alay oluştururlardı. Namazdan sonra
üzere şairler girerlerdi. Bayram namazı ile ilgili tö- evlerde bayram kutlamaları devam ederdi. Birbi-
ren hemen hemen ramazan bayramında olduğu gi- rine tatlı ve şekerler ikram etmek adetti. Bayram
biydi. Yalnız halifenin ramazan bayramında beyaz günleri halk kadınlı erkekli kabir ziyaretine gider,
olan merasim elbisesi bu bayramda kanı temsilen özellikle Kahire’nin önemli mesire yerlerinden biri
kırmızı olurdu. Namazdan sonra bir müddet din- olan Karâfe’de eğlenirlerdi. Burada Kur’an okun-
187