Page 229 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 229
A L A N B I L G I S I 22. ÜNITE KUTSAL KITAPLARI TANIYALIM ILGILI SAYFALAR 142–145
ILÂHÎ KITAPLAR lirik söyleyiş ve ilâhîlerden, Allah'a övgü ve hikmetli
sözlerden ve birtakım nasihatlardan meydana gelmiş-
İlâhî kitaplar Allah kelâmı olmak bakımından arala- tir. Mezmûrlar adıyla Eski Ahid'de yer almaktadır.
rında farklılık bulunmamasına rağmen, hacimleri ve
hitap ettikleri kitlenin büyüklüğüne göre, suhuf ve Incil
kitap olmak üzere ikiye ayrılırlar. Sahife kelimesinin İncil kelime olarak “müjde, tâlim ve öğretici” anlamına
çoğulu olan suhuf, dar bir çevrede, küçük topluluklara, gelir. Hz. Îsâ aracılığıyla İsrâiloğulları'na indirilmiş-
ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde indirilen bir- tir: "Kendinden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak
kaç sayfadan oluşmuş küçük kitap ve risâlelere denilir. peygamberlerin izleri üzerinde, Meryem oğlu Îsâ'yı ar-
Kur'ân-ı Kerîm'de Hz. İbrâhim ve Mûsâ'ya indirilen kalarından gönderdik. Ve ona, içinde doğruya rehber-
sayfalardan bahseden iki âyet vardır (en-Necm 53/36- lik ve nur bulunmak, önündeki Tevrat'ı tasdik etmek,
37; el-A‘lâ 87/14-19). Bunun dışında Kur'an'da ve mü- sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i
tevâtir hadislerde suhuf ile ilgili bir bilgi bulunmamak- verdik" (el-Mâide 5/46). İncil'e, Allah'tan Hz. Îsâ'ya
tadır. Ebû Zer'den rivayet edilen bir zayıf hadise göre indirildiği şekliyle inanmak imanın gereklerindendir.
sayfaların sayısı 100 olup şu peygamberlere indirilmiş- Fakat bugün İncil'in orijinal metni de diğer bozulmuş
tir: Hz. Âdem'e 10 sayfa, Hz. Şît'e 50 sayfa, Hz. İdrîs'e kitaplar gibi elde yoktur. Bozulmuş ve insanlar tara-
30 sayfa, Hz. İbrâhim'e 10 sayfa (bk. Süyûtî, ed-Dür- fından müdahaleye mâruz kalmış şekli vardır. İncil'e
rü'l-mensûr, VIII, 489; Âlûsî, Rûhu'l-meânî, XV, 141- Ahd-i Cedîd de (Yeni Ahit) denilir. Bir Müslümana
142). Bugün bu sayfalardan elimizde hiçbir şey yoktur. önceki kutsal kitaplarda bulunan bir hususun haber
Suhufa göre daha hacimli ve kitap şeklinde olan ve ev- verilmesi durumunda; eğer bu husus, Kur'an ve sahih
rensel mesajlar içeren ilâhî kitaplar ise Tevrat, Zebur, hadislerdeki bilgilere uygunsa kabul edilir. Âyet ve
İncil ve Kur'an olmak üzere dört tanedir. hadislere aykırı ise reddedilir. Âyet ve hadislerde hiç
bahsedilmiyor ve İslâm'ın temel prensiplerine de zıt
Tevrat düşmüyorsa Hz. Peygamber'in şu tavsiyesi doğrultu-
Tevrat İbrânîce bir kelime olup "kanun, şeriat ve öğ- sunda hareket edilir: "Ehl-i kitabı tasdik de etmeyin,
reti" anlamlarına gelir. Hz. Mûsâ'ya indirilmiştir. tekzip de (yalanlamayın). Biz Allah'a, bize indirilene,
Tevrat'a Ahd-i Atîk ve Ahd-i Kadîm de (Eski Ahit) İbrâhim'e... indirilene inandık deyin" (Buhârî, “Tefsîr”,
denilir. Tevrat'ın aslının Allah kelâmı ve peygambe- sûre: 2/11; “İ‘tisâm”, 25).
rine indirdiği kutsal bir kitabı olduğuna inanmak her
Müslümana farz olup, bunu inkâr etmek kişiyi küfre Kur'an
düşürür. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'de Tevrat'ın Allah'ın Allah tarafından gönderilen ilâhî kitapların sonuncusu
kutsal kitaplarından biri olduğu açıklanmıştır: "Biz, olan Kur'ân-ı Kerîm, son peygamber Hz. Muham-
içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı med'e indirilmiştir. Sözlükte "toplamak, okumak, bir
indirdik..." (el-Mâide 5/44). Tevrat Hz. Mûsâ aracı- araya getirmek" anlamına gelen Kur'an terim olarak
lığıyla İsrâiloğulları'na gönderilmiştir. Ancak onlar şöyle tarif edilir. "Hz. Peygamber'e indirilen, mushaf-
tarihte yaşadıkları sürgün ve esirlik dönemlerinde larda yazılı, Peygamberimizden bize kadar tevâtür yo-
Tevrat'ın Allah'tan gelen şeklini koruyamamışlardır. luyla nakledilmiş, okunmasıyla ibadet edilen, insanlı-
Tevrat'ın asıl nüshası kaybolunca, yahudi din bilginleri ğın benzerini getirmekten âciz kaldığı ilâhî kelâmdır".
tarafından kaleme alınan Tevrat nüshaları ortaya çık- Bu tarifte bazı hususlar göze çarpmaktadır: "Peygam-
mıştır. Bugün elde mevcut olan Tevrat tahrif edilmiş, bere indirilen" derken Hz. Muhammed kastedilmek-
bütünüyle ilâhî kitap olma özelliğini yitirmiştir. tedir. "Tevâtür yoluyla nakledilmiş olan" derken, her
devirde yalan üzerine birleşmelerini aklın imkânsız
Zebur gördüğü bir topluluk tarafından nakledildiği ve nesil-
Kelime olarak “yazılı şey ve kitap” anlamına gelen Ze- den nesile böyle geçtiği için onun, Allah'a ait oluşu-
bur, Hz. Dâvûd'a indirilmiş olan ilâhî kitabın adıdır. nun kesinliği ifade edilmektedir. "Okunmasıyla ibadet
Bu konuda Kur'an'da şöyle buyurulur: "...Gerçekten edilen" derken de, okumanın ibadet olduğuna, namaz
biz, peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık. ibadetinde vahyedilen metnin okunması gerektiğine ve
Dâvûd'a da Zebur'u verdik" (el-İsrâ 17/55). Zebur, ilâhî Kur'an tercümelerinin namazda okunmasının câiz ve
kitapların en küçüğü olup, yeni dinî hükümler getir- geçerli olmadığına işaret edilmektedir.
memiştir. Bugün elde mevcut olan Zebur nüshaları, (Kaynak: TDV, İlmihal I+II)
229