Page 282 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 282
A L A N B I L G I S I ÖĞRENME ALANI: DIN, KÜLTÜR, BILIM
sarayın önünde davul ve zurnalar çalınırdı. Sultan maşlarla kaplı sedirler konulurdu. Padişah otağının
halkın arasına karışır, mescidlere gider, hutbe ve sol yanında ziyafet çadırı, sultanların kahvecileri,
vaazları dinler, kestirdiği hayvanların etini fakir- baltacılar, şehzade hocalarının çadırları yer alırdı.
lere dağıtırdı. Sultanlar Abbâsî halifeleriyle kar- Bunlardan sonra Dârüssaâde ağasının, onun yanı-
şılıklı olarak birbirlerine hediyeler gönderirlerdi. başında da hazinedarın çadırları kurulurdu. Vâlide
Selçuklular, Abbâsîler ve Fâtımîler gibi Nevruz ve sultan ile haseki sultanın ve öteki saraylı kadınla-
Mihricân bayramlarını da kutlamışlardır. Osmanlı rın gösterileri seyretmeleri için de kafesli küçük bir
Dönemi: Türk geleneğinde de ramazan ve kurban köşk yapılırdı. XV. yüzyıldan itibaren şenlik dü-
bayramları çok önemli kabul edildiğinden bunlar zeni belli bir protokol ve programa bağlanmıştır.
her kesimde yerleşmiş ve tören halini almış bir şe- Bayramlarda öğleden önce bayramlaşma, ikram,
kilde kutlanırdı. Bayram törenleri bayram sabahı pîşkeşlerin dağıtılması ve yemekle geçer, öğleden
camilerde veya musallâ denilen açık alanlarda kılı- sonra da gösteriler yapılırdı. Büyük törenlerde ge-
nan namazdan sonra başlardı. Küçükler büyüklerin celeri de kandiller, mahyalar ve fişeklerle donanma
elini öper, büyükler yakınlarına ve çocuklara he- düzenlenirdi. Öğleden sonraki gösterilerde çeşitli
diyeler dağıtır, kapıya bayramlaşmaya gelen bekçi, hünerler (canbaz, zûrbâz, kûzebâz, gözbağcı vb.),
çöpçü, tulumbacı, davulcu gibi hizmetlilere bayram esnaf oyunları, dramatik oyunlar, sportif oyun-
bahşişi verilirdi. Memurlar da âmirlerinin evine lar yer alırdı. Ayrıntıda değişse de genel çizgileri
bayram ziyaretine giderlerdi. Fâtih Sultan Meh- içinde aynı sırayı takip eden şenlik programı kısaca
med tarafından kanunlaştırılan saraydaki bayram- şöyle özetlenebilir: Kabul merasimi, ziyafet, kahve
laşmanın belli usul ve kaideleri vardı. sohbeti, dinlenme, gösteriler, akşam yemeği, do-
Padişah bayram sabahı sabah namazını sarayda nanma. Bayram arefe günü top atışlarıyla başlar ve
Hırka-i Saâdet Dairesi’nde kılardı. Hırka-i Saâ- bayramın son gününün ikindisinde atılan topla sona
det kapısı önüne bir kafes konulur, içeriye de taht ererdi. Ramazan gecelerinde olduğu gibi ramazan
kurulurdu. Padişah oturduktan sonra orada hazır bayramını müjdeleyen davul sesleri hem çocukları
bulunan imam ve hatipler birer aşr-ı şerif okurlardı. hem büyükleri sevindirirdi. Büyükler ve küçükler
Bundan sonra hazinedarbaşı bunlara hediye ile câi- sabah erkenden bayramlık elbiselerini giyerler ve
zelerini verir, arkasından mehter çalmaya başlardı. yakınlarında bulunan bir camide bayram nama-
Mehter çalarken oradakiler, “Ve hemîşe bunun em- zını kılmaya giderlerdi. Namazdan sonra camide
sâli eyyâma erişmek nimeti müyesser ola!” diye al- yapılan bayramlaşmayı eve dönünce aile fertlerinin
kış tutarlardı. Duacı çavuşlar da hep bir ağızdan bayramlaşması takip ederdi. Büyükler birbirlerine
duaya başlarlardı. Bayram alayından sonra padişah hediyeler verir, küçüklere de şeker ve lokum ile
Has Oda önüne konulan tahtına oturur ve saray bayram harçlığı verilirdi. Daha sonra mahallenin
nedimleri, musâhibleri birbirinden güzel nüktelerle bekçisi davulcuyla birlikte gelerek bayram bahşi-
padişahı eğlendirirlerdi. O sırada altın ve gümüş şini alırdı. Bu bahşişler toplanırken davulcu, “Buna
tabaklarda helvalar getirilir, vezirlere, şeyhülislâma bayram ayı derler / Bal ile şekerden yerler / Eskiden
ve meşâyihe dağıtılırdı. Bundan sonra vezirler ve âdet olmuş / Bekçiye bahşiş verirler” gibi mâniler
ehl-i dîvân yerine oturur, Matbah-ı Âmire’den söylerdi. Üsküdar, Galata, Kadıköy, Beyoğlu, Ka-
getirilen yemekler yenirdi Bazı bayramlarda pa- sımpaşa, Beşiktaş, Fatih, Yenibahçe, Edirnekapı,
dişahlar halka açık büyük şenlikler düzenlettir- Sultanselim, Aksaray, Yedikule, Kadırga, Cinci
mişlerdir. Bütün Osmanlı şenliklerinde seyirciler meydanları gibi İstanbul’un birçok semtinde bay-
yarım ay düzeninde oturur, padişahın otağı da bu ram yerleri kurulurdu. Bunların en ünlüleri Şeh-
yarım ayın tam merkezinde olurdu. Padişahın ya- zade Camii avlusunda ve Fatih Meydanı’nda kuru-
nında sadrazam, defterdar ve vezirlerin otağı ya da lanlardı.
çadırları bulunurdu. Otağların önüne gösterilerin (Kaynak: TDV, İslam Ansiklopedisi)
rahatça seyredilebilmesi için üstleri renk renk ku-
282