Page 302 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 302

A  L  A  N    B   I  L  G  I  S  I                                                   ÖĞRENME ALANI: IBADET





        başlamıştır. İhrama girmek, namazdaki iftitah tek-  zorluklara sabır, kısaca kişiye düzenli ve disiplinli
        biri mesabesindedir; her ikisinde de dünya arkada   yaşama melekesi kazandırır. Böylece hac farîzasını
        bırakılmaktadır.  İhramlının  özel  günlerde  birta-  eda eden Müslümanlar, Allah'ın hoşnutluğunu ka-
        kım dünyevî zevklerden geri durması da oruç iba-    zandıkları gibi çevresindekilere faydalı olma, hiç
        detini çağrıştırır. Hac bir yönüyle de toplumsal bü-  değilse zarar vermeme alışkanlığı kazanmış olurlar.
        tünleşme, kaynaşma ve arınmanın bir anlamda         Hz. Peygamber işte bu anlayışla haccedenler için
        üniversal çapta gerçekleştirilmesidir. Peygamberi-  "Kim Allah için hacceder de (bu esnada, Allah'ın
        miz’in, Allah rızâsı için hacceden ve haccın özel   rızâsına uymayan) kötü söz ve davranışlardan ve
        günlerinde cinsel ilişkiden ve diğer yasaklardan    Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, (kul hakkı müs-
        sakınan kimsenin anasından doğduğu gün gibi gü-     tesna) annesinin onu doğurduğu günkü gibi (gü-
        nahlarından arınmış olarak memleketine döneceği     nahlarından arınmış olarak hacdan) döner" (Buhârî,
        şeklindeki ifadesi (Buhârî, “Muhsar”, 9-10; Müs-    “Hac”, 4; Müslim, “Hac”, 438) buyurmuştur.
        lim, “Hac”, 438), haccın her bakımdan bir büyük     Haccın sebebi ve  namazlarda kıblegâhımız olan
        arınma oluşuyla ilgilidir.                          Kâbe, yeryüzünde Allah'a ibadet için yapılan ilk
        Haccın dünyevî-insanî boyutu da vardır. Hac başta   binadır. Allah'ın emri ile Hz. İbrâhim ve oğlu Hz.
        inananların bir güç gösterisi mahiyetindedir.       İsmâil tarafından Mekke'de yapılmıştır. İnşaat ta-
        Hacda dünyanın dört bir tarafından gelen Müslü-     mamlandıktan sonra, Cibrîl (a.s.) tavafın ve haccın
        manlar, hem dayanışma ruhunu daha derinden ve       nasıl yapılacağını fiilen göstermiş; Hz. İsmâil de
        daha coşkulu  hissetmiş hem de birbirlerinin ya-    bunu Hicaz halkına ögretmiştir. Hz. İbrâhim'den
        nında ve arkasında olduklarını, birbirlerini destek-  sonra müşrikler tarafından haccın zamanı ve eda
        lediklerini münasip bir dil ile başkalarına göster-  edilişi üzerinde yapılan tahrif ve değişiklikler,
        miş olurlar. Hac bu dayanışma ruhunun canlı         Resûl-i Ekrem'in Vedâ haccındaki uygulaması ile
        tutulmasının  bir  vesilesidir.  Görüşüp  tanışmaya   tekrar aslî haline dönmüştür. Hz. Peygamber bu
        vesile olması yanında hac, bir yönüyle de üretilen   haccında İslâmî haccın nasıl yapılacağını amelî ola-
        bilginin tanıtımının yapılacağı uluslararası bir fuar   rak göstermiş, hataları düzeltmiş ve "Hac menâsi-
        içeriği de taşır.                                   kini benden alın, benden gördüğünüz gibi yapın"
        Hac esnasında günlük giysilerinden soyunup, bem-    (Müslim, “Hac”, 310) buyurmuştur.
        beyaz lekesiz ihram örtülerine bürünen Müslü-       Bununla birlikte, Hz. Peygamberin bu uygulama-
        manlar, her türlü gösteriş ve alâyişten uzaklaşmayı,   sında hangi fiil ve alt ibadetlerin hac ibadetinin aslî
        ziynet ve servetle böbürlenmemeyi, insanlar arasın-  ve talî unsurları olduğu, terkedildiğinde nasıl telâfi
        daki eşitliği, ölümü ve ötesini hatırlamayı fiilen ya-  edileceği konusu ayrıntıyla belirtilmediği için, bu
        şayıp öğrenmeleri yanında, kötü arzu ve alışkanlık-  husus daha  sonraki dönemlerde fakihler arasında
        larından da sıyrılıp, tertemiz yeni bir yaşayışa    tartışmalı kalmış, her bir fıkıh mektebi kendi bakış
        başlama iradesini de sergilerler. İhramlı için konu-  açısına göre bir değerlendirme yapmıştır. Haccın
        lan yasaklar, hiç kimseye hatta haşerelere bile zarar   rükün ve şartları, vacip ve sünnetleri, hac yasakla-
        vermeme, bütün yaratıklara şefkat ve merhamet,      rının  ihlâli halinde ne  gerekeceği  konularındaki

























   302
   297   298   299   300   301   302   303   304   305   306   307