Page 326 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 326
A L A N B I L G I S I ÖĞRENME ALANI: SIYER
HZ. MUHAMMED ISLAM’I ANLATIYOR rem bir gün Safâ tepesine çıkarak bütün Mekkeliler’e
İslâmiyet’i tebliğ etmeye karar verdi ve orada topla-
Mekke’de nübüvvetin 4. yılından itibaren İslâm da- nanlara şunları söyledi: “ Ey Kureyşliler! Size şu da-
veti açıktan yapılmaya başlanınca Hz. Peygamber’in ğın arkasında bir düşman birliği var desem inanır mı-
ilk muhatabı Kureyşliler oldu. Putlarını Kâbe’nin sınız?”; “Evet, senin yalan söylediğini hiç görmedik”
içine ve çevresine yerleştiren Kureyşliler, Hz. İbrâhim cevabını alınca konuşmasına şöyle devam etti: “Öy-
ve İsmâil’den beri devam eden hac ve umre ibadetle- leyse ben büyük bir azaba uğrayacağınızı size haber
rini de idare ediyor ve bundan dolayı diğer kabileler veriyorum. Allah bana en yakın akrabamı uyarmamı
arasında mümtaz bir yere sahip bulunuyordu. Kureyş- emretti. Allah’tan başka ilâh yoktur demediğiniz sü-
liler, Kâbe’yi ziyarete gelenlerden âzami derecede fay- rece size ne bu dünyada ne de âhirette bir faydam do-
dalanmak amacıyla çeşitli kabilelerin putlarını da kunur”. Kureyş ileri gelenleri Resûlullah’ın İslâm’a
Kâbe’ye ve çevresine dikmişlerdi. Bu sırada Resûlul- davetine önceleri pek karşı çıkmamışlardı. Ancak
lah’tan, vahyedilen gerçekleri müşriklerden çekinme- puta tapıcılığı eleştiren âyetleri (Yûnus 10/18; el-En-
den açıkça tebliğ etmesi istenmiş (el-Hicr 15/94) ve en biyâ 21/98-99; el-Furkān 25/55; el-Ankebût 29/17)
yakınlarından başlamak üzere uyarıda bulunması em- okumaya, puta tapanların cehenneme gireceğini söy-
redilmişti (eş-Şuarâ 26/214). Resûl-i Ekrem, Mek- lemeye başlayınca tebliğini büyük bir tehlike olarak
ke’nin fethine kadar yaklaşık yirmi yıl sürecek olan bu görüp davetini engellemek için ellerinden geleni yap-
çetin mücadeleye yakın akrabalarını bir ziyafete davet tılar. Ayrıca tevhid ilkesinin hâkim olması, dolayı-
etmekle başladı. Kureyş’in Hâşim ve Muttaliboğulla- sıyla putperestliğin ortadan kalkması halinde Arap
rı’ndan yaklaşık kırk beş kişi bu davete katıldı. Ancak kabileleri nezdindeki itibarlarının ve ticarî menfaatle-
yemekten sonra amcası Ebû Leheb onun konuşmasına rinin kaybolacağından endişe ediyorlardı (el-Kasas
fırsat vermeden söze başlayıp, “Kabilesine senin getir- 28/57). Diğer taraftan Kureyşliler atalarından intikal
diğin gibi kötü şey getiren birini görmedim” deyince eden geleneklere çok değer veriyor, bu sebeple ataları-
davetliler dağıldı. Resûlullah birkaç gün sonra bir nın yolundan ayrılmayacaklarını söylüyorlardı. Ku-
toplantı daha tertip etti. Burada yaptığı konuşmada reyşliler’in ahlâkî durumları da Peygamber’in dave-
Allah’ın bir olduğunu, O’nun eşi ve benzerinin bu- tini kabul edebilecek bir seviyede değildi. Zira Mekke
lunmadığını, O’na inanıp güvendiğini belirterek da- toplumunda içki, kumar, zina ve yalancılık yanında
vetlilere asla yalan söylemeyeceğini açıkladıktan maddî güç ve kabile asabiyetine dayanan üstünlük an-
sonra konuşmasına şöyle devam etti: “Ben özellikle layışının beslediği haksız kazanç, insanları sömürme
size ve bütün insanlara gönderilmiş olan Allah elçisi- ve baskı altında tutma zihniyeti hâkim durumdaydı.
yim. Allah’a yemin ederim ki uykuya daldığınız gibi Kur’ân-ı Kerîm bu davranışları eleştiriyor, insanlar
öleceksiniz, uykudan uyandığınız gibi diriltileceksi- arasında üstünlüğün ancak yaratana saygı, yaratılmış-
niz. Yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz; iyilikle- lara şefkatle elde edileceğini bildiriyor (el-Hucurât
riniz karşılığında iyilik, kötülükleriniz karşılığında 49/13), buna uymayanların âhirette cezaya çarptırıla-
ceza göreceksiniz. Cennet de cehennem de ebedîdir. cağını haber veriyordu. Hz. Peygamber’in gittikçe ta-
İlk uyardığım da sizlersiniz”. Ebû Tâlib, Hz. Pey- raftar topladığını, inanç ve davranışlarını eleştirdiğini
gamber’in sözlerini güzel bulduğunu ve kendisini gören Kureyşliler onu küçümsemeye ve ona hakaret
destekleyeceğini, ancak atalarının dininden ayrılma- etmeye başladılar, giderek şiddete başvurdular. Mekkî
yacağını bildirdi. Diğer amcası Ebû Leheb ise akra- sûreler incelendiğinde bu tepkilerin yansımalarını
balarının ona engel olmasını, davetini kabul ettikleri görmek mümkündür. Kureyşliler’in Resûlullah’a karşı
takdirde zillete düşeceklerini, kendisini himaye eder- düşmanca faaliyetlerinde aktif bir şekilde yer alan ve
lerse öldürüleceklerini bildirdi. Bunun üzerine Ebû putperestlerin fikir babalığını yapan Velîd b. Mugī-
Tâlib sağ olduğu sürece yeğenini himaye edeceğini re’ye dair 100 kadar âyet nâzil olmuştur (meselâ bk.
ilân etti. Ebû Leheb karısıyla birlikte Resûl-i Ekrem’e el-Hicr 15/94-96; ez-Zuhruf 43/31-32; el-Kalem
daima muhalefet etmiş, bilhassa Mekke’ye dışarıdan 68/10-16; el-Müddessir 74/11-26). Resûl-i Ekrem’in
gelenlerle konuşmasını engellemeye çalışmış, onun Kâbe’de namaz kılmasını ve Mekke’ye dışarıdan ge-
bir sihirbaz olduğunu ve kabilesini birbirine düşürdü- lenlerle görüşmesini engelleyen, Yâsir ailesine yaptığı
ğünü söylemiştir. Bu sebeple Kur’an’da adının geçtiği zulüm ve işkencelerle tarihe geçen Ebû Cehil hak-
bir sûre nâzil olmuş ve karısıyla birlikte cehennemlik kında da âyetler inmiştir (el-Alak 96/9-19). Kur’an’ın
olduğu ifade edilmiştir (Tebbet 111/1-5). Resûl-i Ek- etkileyiciliği karşısında Kureyşliler, Hz. Muham-
326