Page 67 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 67

ILGILI SAYFA: 44                                                        6. ÜNITE  SEVINCIMI PAYLAŞIYORUM





           Burada hatırlanması ve hatırlatılması gereken       Bir başka hadisinde de iyiliklerden en mükemme-
           önemli bir husus vardır; o da, mevlid gibi dinî eği-  linin bir kimsenin baba dostunu görüp gözetmesi
           tim ve coşkuyu içeren sosyal ve geleneksel törele-  (Müslim, “Birr”, 11-12; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 120)
           rin aslî ibadetlerin yerine geçmediği, bu tür sosyal   olduğunu bildirmiştir. Hz. Peygamber’in yakın ve
           ödevlerin kişileri üzerlerine bizzat gerekli olan na-  uzak akrabayı ziyaret etmeyi, hastayı ziyaret edip
           maz, oruç, Kur’an okuma, infak ve yardım gibi dinî   onun gönlünü almayı, ihtiyacı varsa ona yardımcı
           yükümlülüklerden muaf tutmadığı hususudur. An-      olmayı teşvik eden hadislerinin sayısı bir hayli faz-
           cak günümüzde, özellikle de toplumumuzun dinî       ladır.
           konularda sağlıklı ve doğru şekilde bilgilendiril-  Ramazan ve kurban bayramlarının önemli bir iş-
           memiş kesimlerinde mevlid, türbe ziyareti, Kur’an   levi de aile bireyleri ve akraba arasında ziyaretleş-
           okutma, mübarek gün ve gecelerde dinî törenlere     meyi, dayanışma ve kaynaşmayı arttırmaktır. Aynı
           katılma gibi daha çok şekille ilgili dindarlığın hayli   şekilde yakınını kaybeden kimselerin ziyaret edilip
           rağbet gördüğü ve bunun giderek dinî vecîbelerin    tâziyede bulunulması da gerekir. Bütün bunlar hem
           yerini aldığı da üzülerek müşahede edilen bir ger-  dinî bir vecîbe hem de bir Müslümanın diğer din
           çektir. Halbuki bütün bunlar, özde yakalanan ve     kardeşi üzerindeki hakkıdır.
           yaşatılan dindarlığı ve gerçek dinî vecîbeleri güzel-
           leştiren ve kolaylaştıran tâli ve şeklî katkılar olarak   Aşûre
           tanınmalı ve bilinmelidir.                          Aşûre (âşûrâ),  kamerî  takvime  göre  muharrem
                                                               ayının onuncu günüdür. Bu günde tutulması tav-
           Ziyaretleşme                                        siye edilen oruca “âşûrâ orucu” denir. Tüm Sâmî
           Sosyal  yapının  sağlamlığı,  toplumun  çekirdeğini   dinlerde özel bir yere sahip görünen aşûre günü,
           oluşturan  ailenin  sağlamlığıyla,  aile  bireyleri  ve   Câhiliye Arapları’nca da önemli sayılmıştır. Hatta
           akraba arasında sıcak ilişkilerin ve güven ortamı-  Resûl-i Ekrem’in de peygamberlik öncesi ve sonrası
           nın bulunmasıyla yakından ilgilidir. Batı’da sana-  dönemde bir süre bu günde oruç tuttuğuna dair ri-
           yileşme, şehirleşme, iş bölümü ve geçim mücade-     vayetlere de rastlanır. Medine döneminde bu orucu
           lesi gibi birçok âmil ailelerin parçalanmasına, aile   Müslümanlara tavsiye ettiği bilinen bir husustur
           fertleri ve akraba arasında bağların kopmasına yol   (Buhârî, “Savm”, 69; Müslim, “Sıyâm”, 134; Tir-
           açmış, neticede fertleri bireyselleşen ve maddîle-  mizî, “Savm”, 50; Müsned, VI, 29-30).
           şen bir dünyada acımasız bir rekabet ortamına sü-   Sağlam belgelere dayanmamakla birlikte bugünde
           rüklemiştir. Batı toplumu bu olumsuz gelişmeleri    gerçekleştiğine inanılan birtakım olaylar bulun-
           huzurevleri, genel işsizlik ve sağlık sigortası, teb-  maktadır. Hz. Mûsâ ve İsrâiloğulları’nın Firavun’un
           rikleşme,  noel  ve  doğum  günü  partileri  gibi  bazı   zulmünden kurtulmaları, Hz. Nûh’un gemisinin
           kurum ve etkinliklerle bir ölçüde telâfi etme çaba-  Cudi dağına oturması, Hz. Âdem’in tövbesinin
           sındadır.                                           kabul edilmesi, Hz. Yûnus’un balığın karnından
           Doğu toplumlarında özellikle de Müslümanlar         çıkarılması, Hz. Mûsâ’nın ve Hz. Îsâ’nın doğum-
           arasında aile ve akrabalık bağları daha güçlü, bu   ları, inanışa göre aşure gününde gerçekleşmiştir.
           yönüyle toplumsal örgü daha sağlamdır. Bunda        Hz. Peygamber, “Biz Mûsâ’ya sizden daha lâyıkız”
           henüz Batı’daki gelişim safhalarının yaşanmamış     (Müslim, “Sıyâm”, 202; İbn Mâce, “Sıyâm”, 31) di-
           olmasının etkisi de bulunmakla, İslâm dininin       yerek yahudilerin aşûre günü tuttukları orucu, bir
           anne babaya saygı, komşu ve akrabayı gözetme ve     gün öncesi veya sonrasıyla tutmayı tavsiye etmiş-
           onlarla iyi ilişkiler içinde olma yönündeki telkin   tir. Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’da şehid edilmesi de
           ve tavsiyelerinin de önemli payı vardır. Kur’an’da   muharremin onuncu günü gerçekleştiği için, aşûre
           münafıkların belirgin özelliği olarak yeryüzünde    günü  aynı  zamanda,  İslâm  tarihinde  son  derece
           bozgunculuk yapmaları ve akrabalık bağlarını ko-    acı, acıklı ve üzücü bir olayı hatırlatma özelliği de
           parmaları  gösterilir (er-Ra‘d 13/25;  Muhammed     taşımaktadır. Bu sebeple Şiîler, aşûre gününü Hz.
           47/22). Resûl-i Ekrem de, hısım ve akrabası ile     Hüseyin’in intikamını alma sözünü tazeledikleri
           bağlarını kesen kimsenin bulunduğu meclise rah-     bir matem günü kabul ederler; hatta dövünerek ve
           metin inmeyeceğini, böyle kimselerin cennete gi-    kendilerine işkence yaparak bu oruca başlarlar. Ge-
           remeyeceğini belirterek (Buhârî, “Edeb”, 11; Müs-   rek bu uygulama gerekse bu uygulamaya karşılık
           lim, “Birr”, 18-19) ciddi bir uyarıda bulunmuştur.   Emevîler’in bu günün bir bayram sevinci ile kut-
                                                                                                                 67
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72