Page 69 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 69
ILGILI SAYFA: 44 6. ÜNITE SEVINCIMI PAYLAŞIYORUM
olarak bilinmemekle birlikte kelime bu anlamıyla okunan âyetler veya ağıtlar da eklenmiştir.
eski İranlılar arasında baharın gelişini kutlamak Batılı araştırmacıların tesbitlerine göre, nevruz
için yapılan özel tören ve bayramlara verilmiştir. bayramı ile ilgili gelenek ve törelerin muhtemel
Bu tören ve bayramlar İran güneş takviminin ilk bir diğer kökü Ergenekon destanına dayanmakta-
ayı olan nisanın (Farvardin) ilk günü başlar ve on dır. Olayın meydana geliş zamanı (21 Mart) ve her
iki gün sürer. ikisinde de demirci ustasının ve ateş yakma olayı-
Bu bayram İran geleneğinde mitik İran Kralı Cem- nın yer alması gibi Ergenekon destanında mevcut
şîd’le ilişkilendirilir. Firdevsî’nin Şehnâme’sine bazı hususların Kawa destanında da bulunması bu
(m.s. 1000 yılları civarında tamamlandı) göre, bu iki destanın aynı veya yakın kültürlerden kaynak-
bayram Cemşîd’in cinler tarafından inşa edilen bir landığına karîne sayılmaktadır. Orta Asya Türk-
arabayla göklere doğru çıkışını kutlamak için icra leri’nin özellikle Uygur, Kazan, Ufa Türkleri’nin
edilmektedir. Taberî gibi İslâm tarihçileri de bu nevruz günü yapılan toplantılarda Ergenekon des-
mistik görüşü kabul ederler. Bununla birlikte bu tanını okumaları, Azerbaycan gibi kimi Türk böl-
bayramın kökenini kıştan bahara geçişi kutlayan gelerinde nevruza Ergenekon bayramı da denilmesi
geleneklere bağlamak daha doğru olacaktır. Klasik bu sebeple olabilir. Nevruz gece ile gündüzün bir-
İran geleneğini yansıtan bu bayram Zerdüştîlik’te birine eşit olduğu 21 Mart günüdür. Nevruz Os-
Mart’ın 13’ünde kutlanan Hamaspathmaedeya manlılar’da bahar bayramı ve yeni yılın başlangıcı
bayramı ile birleştirilmiştir. Bu bayram ölen ruh- olarak kullanılmıştır. Nevruz inanışa göre baharın
lara adanmış bir bayramdır. Bu durumda İran’da ilk günü ve yılbaşıdır. Takvimler bu yüzden mart-
nevruzun hem bahar bayramı ve hem de ölmüş olan tan başlar. Osmanlılar’da malî yılbaşı olarak nev-
ataları anma bayramı olarak kutlandığını söylemek ruz alınmış ve bu durum 1980’lere kadar devam
mümkündür. etmiştir.
Zerdüşt geleneğinde nevruz şafakla başlar. Zer- Şiî, Alevî ve Bektaşî Türk topluluklarında olduğu
düştî gelenekte bu bayramın bir başka amacı da kadar Sünnî topluluk-larda da nevruz geleneği
ateş ve onun ilâhî koruyucusu Artavahişt’i (bir nevi yaygın olarak görülmektedir. Osmanlı Devleti’nde
melek) anmaktır. Baharın bu ilk günü, kışın yer nevruz Sünnî kesim tarafından da kutlanmıştır.
altındaki varlıkları korumak üzere yer altına inen Nevrûziye denilen özel yiyecekler hazırlanır, ak-
ve öğlen vakti ile şahıslaştırılan melek Rapithvan’a raba ziyaretleri yapılır ve hediyeleşilirdi. Türkler
dualar edilir. Nevruzda bu melek yer altından yeni- nevruzu, “nevrûz-ı sultânî”, “sultan nevruz” veya
den yeryüzüne çıkar. Ahamenid kralları (m.ö. 559- Orta Asya Türk topluluklarındaki kullanımıyla
330) nevruzu, merkezleri Persopolis’te kutlarlardı. “sultan navrız” adıyla kutlamaktadırlar.
Sâsânî döneminde nevruz törenleri yazın bitiş bay- Osmanlı şairleri, ramazan bayramı ve diğer bay-
ramı Mihricân ile de birleştirildi. ramlarda olduğu gibi, devlet erkânından ödül
İslâmî dönemlerde nevruz, Zerdüştî kimliğin- (câize) alabilmek için onlara kasideler sunmuşlar-
den çıkarak varlığını İran’ın millî bayramı olarak dır. Bu tür kaside ve gazellere “nevrûziyye” denil-
devam ettirdi. Şiî gelenekte yerleşik bulunan an- mektedir.
layışa göre Âdem’in yaratılması, Tanrı’nın beşeri- Bu törenleri yapma ve ona katılmanın dinî hükmü
yetle ahid yapması; İbrâhim’in putları kırması; Hz. törenin sebep, içerik ve amacına bağlıdır.
Peygamber’in Hz. Ali’yi yanına alarak Mekke’deki
putları kırması ve Hz. Ali’yi halife olarak tayin et- Yaş Günü ve Yıl Dönümü
mesi nevruz gününde gerçekleşmiştir. Her toplumda zaman içerisinde oluşan alışkan-
İslâm öncesindeki nevruz törenlerinde baharın ge- lık, töre ve gelenekler vardır. Temel inanç ve ah-
lişini sembolize edecek şekilde özel kaplar içeri- lâk esaslarına aykırı olmadıkları veya olumsuz so-
sinde yeşil yapraklı bitkiler konur, bunlar “nevruz nuçlara yol açmadıkları sürece bunların varlığında
masası” denilen özel bir masa üzerine yerleştirilirdi. veya bunlara uyulmasında bir sakınca yoktur. Birey
Yine aynı masaya kutsal metinler, bir ayna ve çeşitli ve toplum için, maddî ve mânevî bünye açısından,
meyveler konur, bunların başında dualar edilirdi. zararlı olabilecek şeylerin devamını istemek zaten
Akrabalar ziyaret edilir, ateşler yakılarak etrafında mâkul olmadığı gibi câiz de değildir.
oyunlar oynanırdı. Aynı törenler Şiî İran’da da sür- Toplumumuzda başlangıçta çocuklar ve gençler için
müştür. Bununla birlikte bu motiflere Kur’an’dan düşünülen, sonra da gittikçe yaygınlaşan bir “yaş
69