Page 172 - camiyegidiyorum3
P. 172

TEMEL KAYNAKLAR  •       28. Ünite: Kur’an’ı anlamaya ilişkin ilkeleri öğreniyorum


                  Kur’an ne diyor?


                  Arap yarımadasında Arapça konuşulan bir
          TR  DE  topluma gelen Kur’an-ı Kerim’in dili onu
                  dinleyenlerin dili olmalıydı. Bu durum
          Farsça  Kur’an’da “Biz onu, akıl erdiresiniz diye
         Persisch  Arapça bir Kur'an olarak indirdik.” (12/Yu-
        Berberice   suf, 2) şeklinde vurgulanmıştır.
       die Sprache   Kur’an ayetleri hakkında düşünmek için
      der Berber /   metnin anlaşılması gerekir. Kur’an’ın me-
        Tamazight
                  sajı sadece Araplara değil tüm insanlaradır.
           mana   Böyle olunca ayetlerin diğer dillere de çev-
     die Bedeutung  rilmesi çok doğaldır. Sahabelerden İran asıllı
          Latince   Selman-ı Farisi’nin bazı ayetleri Farsçaya
           Latein  çevirdiği bilinmektedir.
         tercüme     İslam, Arap yarımadasının dışında da ya-
   die Übersetzung  yılmaya başlayınca anadili Arapça olmayan
          Rumca   insanlar da Müslüman olmuş ve Allah’ın
        Griechisch  mesajını anlamaları için Kur’an ayetleri ilk
                  başta Farsça ve Berberice olmak üzere baş-
                  ka dillere de çevrilmiştir.
                                       Kur’an tercümele-
                                    rinde yaklaşık olarak
                                    ayetlerin  manasının
                                    verilmeye çalışıldığı
                                    belirtilmiş, bu tercü-  Yasin Suresi 33-34'üncü âyetlerinin Çince tercümesi.
                                    melerin vahiy sayıla-
                                    mayacağı da vurgu-    çok İslam’ı eleştirmek için hazırlandığı, ter-
                                    lanmıştır.            cümelerde fazlaca hatalar olduğu bilinmek-
                                       Kur’an’ın Avrupa  tedir. Türklerin 9. yüzyılda Müslüman olma-
                                    dillerine ilk tercüme-  sından sonra yapılan ve şu an elde bulunan
                                    sinın 850 yıllarında  ilk Türkçe Kur’an tercümelerinden sayfalar
                                    Rumcaya  yapıldığı  da 10. yüzyıldan kalmadır.
                                    bilinmektedir. Daha
                                    sonra da 1143 yılında
                                    da bir Latince tercü-
                                    mesi yapılmıştır. Bu
                                    ilk tercümelerin daha
   108/Kevser suresinin eski bir meâli.



                  1   Türkçedeki “Küplere bindi”, “Eli kulağında”, “Başımın etini yedi” gibi deyimlerin
                      anlamını bulalım, sonra da Almancaya çevirmeye çalışalım. Dikkatimizi çeken
                      şeyleri sınıfça tartışalım. Bunun Kuran mealleri ile ne gibi bir ilgisi olabilir? Sınıfça
                      konuşalım.

                  2   Kur’an mealleri niçin namazda okunamaz? Tercümelerin çokluğu açısından düşünüp
                      cevapları bulmaya çalışalım.










     172
   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177