Page 98 - camiyegidiyorum3
P. 98

TEMEL KAYNAKLAR  •       16. Ünite: Kur’an bize öğüt verir – Adalet ve özgürlük


                  Toplumu Ayakta Tutan İlkeler


                  Adalet hissi ve isteği insanın doğasında  olan  görülmüştür. Halkına karşı adil olmayan  yö-
                  en derin dürtülerdendir. Daha çocukken tüm  netimlerin bulunduğu ülkelerde sorunlar ve
                  kardeşler birbirlerine eşit davranılmasını is-  kargaşalar kaçınılmazdır. Kur’an bize adaleti
                  terler. Ama her eşitlik adil  olamayabilir. Pay-  öğütlerken toplum düzeninin ayakta kalması
                  laştırılan şeylerin ihtiyaca göre  belirlenmesi,  için gerekli şeylerin de yolunu göstermiştir;
                  kimisine az verilmesi kimisine çok verilmesi  zira Kur’an insanları doğru yola iletir.
                  başta haksızlık gibi görülebilir ama detay-  Kur’an’ın  adalet  kavramının  ayrıntısına
                  lıca incelendiğinde bunun adil bir dağıtım  girmeden,  müminlerden  adil  davranmaları-
                  gereği yapıldığı da anlaşılır. Örneğin, beş  nı  istemesi  insanın  aklıyla  da  adaletin öl-
                  yaşında bir çocuğa verilen elbisenin aynısı  çüsünü bulabileceği anlamına gelir. Adaletin
                  20 yaşında birisine verilirse eşit olur ama adil  Kur’an’da defalarca vurgulanması ve sonun-
                  olmamış olur. Eşitlik bu durumda adaletsiz  da adaletle hükmetmeyenlerin cehennem ile
                  bir tutum olmuş olur.                   uyarılması hem adaletin önemini hem de
   Resim 1:          Adalet toplumu  ayakta  tutan en önemli  ahirete yansımalarını göstermektedir.
   Herkese eşit   ilkedir. Bu, asırlardan beridir tecrübe ile  de
   davranılması
   gerektiğini
   sembolize eden
   Justitia             Allah size, emanetleri                               Ey iman edenler!
                        mutlaka ehline ver-                                  Kendiniz, ana ba-
                  menizi ve insanlar arasında      Şüphesiz Allah,     banız ve en yakınlarınızın
                  hükmettiğiniz zaman adalet-      adaleti, iyilik yapma-  aleyhine de olsa Allah için
                  le hükmetmenizi emrediyor.   yı, yakınlara yardım etmeyi   şahitlik yaparak adaleti
                  Doğrusu Allah, bununla     emreder; hayasızlığı, fenalık   titizlikle ayakta tutan kimse-
                  size ne güzel öğüt veriyor!   ve azgınlığı da yasaklar.    ler olun. Şahitlik ettikleriniz
                  Şüphesiz ki Allah hakkıyla   O, düşünüp tutasınız diye   zengin veya fakir de olsalar
                  işitendir, hakkıyla görendir.   size öğüt veriyor.   adaletten ayrılmayın. (…)
                  4/Nisa, 58                 16/Nahl, 90               4/Nisa, 135


   Resim 2:       1   Justitia (Resim 1) hakkında bir araştırma yapıp sonuçlarını sınıfta paylaşalım.
   Osmanlı Devlet     Osmanlı devlet armasında (Resim 2) kullanılan adalet sembolu nedir? Benzerlikler
   Arması
                      konusunda değerlendirme yapalım.

                  2   Yukarıdaki ayetlerden ilkeler çıkarıp liste hazırlayalım. Topluma veya kişiye yönelik
                      ilkeleri iki ayrı kategoride toplayalım.

                  3   Bu ilkeler uygulanmadığı zaman toplumda ne gibi sorunlar yaşanır, somut örnekler
                      vererek tartışalım.



                  İslam’da Adaletin Zirvesi:              anlaşılan yemek bir türlü pişmiyordu. Derken

                  Hz. Ömer (581– 644)                     Ömer dayanamadı selam verdi ve çadıra girdi.
                                                          Kadın Ömer’in selamını pek sinirli bir sesle aldı.
                                                             — Bu yavrular niçin ağlıyor? diye sordu
                                                          Ömer.
          TR  DE  "Sahabeden Hz. Abbas, Halife Hz. Ömer ile   — Bugün ikinci gün, aç kaldılar.
                  başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor:  — O halde, niye tencereden biraz yemek
           halife:   Ömer’le bir gece Medine sokaklarını dolaşı-  koymuyorsun?
           Khalif  yorduk. Sokaklar çok sessizdi. Ömer sayesinde   — Yemek mi? Tencerede et kavurma mı var
                  herkes evinde mutlu ve huzurlu uyuyordu.   zannediyorsun? İçinde sade su ve çakıl taşı var.
                  Medine’nin en dış bölgesine varınca bir çadırın   Belki susarlar, diye kaynayıp duruyor öylece.
                  önünde durduk. Yanan ateşin önünde 'açız' diye   — Peki! Senin kimin kimsen yok mu?
                  ağlayan çocuklar ve ateşin üstündeki tencereyi   — Hepsi öldü... Kimsem yok.
                  karıştıran yaşlı bir kadının sesi geliyordu. Ama   — Bu küçükler kimin. Senin mi?
     98
   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103