Page 152 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 152
A L A N B I L G I S I ÖĞRENME ALANI: IBADET
çıkmasından sonra da eda edilemez. Bir farz nama- açıklıkla farkında olunması demektir. Namaz hu-
zın vakti içinde kılınması edâ, vaktinin çıkmasın- susunda niyet Allah için safiyetle namaz kılmayı
dan sonra kılınması da kazâ olarak adlandırılır. Bir istemek ve hangi namazın kılınacağını bilmektir.
namazın özürsüz olarak vaktinde kılınmaması ve Namazın geçerli olması için niyetin gerekli oldu-
ileriki bir vakitte kazâ edilmek üzere ertelenmesi ğunda İslâm bilginleri ittifak etmişlerdir
doğru değildir ve günahtır. İlgili hadisten hare- Hanefî mezhebine göre farz namazlar, vitir na-
ketle, unutma ve uyuma gibi mazeretler nedeniyle mazı, adak namazı ve bayram namazları için be-
vaktinde kılınamamış olan namazın daha sonra kı- lirleme şarttır. Meselâ "bugünkü sabah namazına"
lınması gerekir. diye niyet edilir. Fakat vakit içerisinde, o vaktin
hangi vakit olduğunu bilmek kaydıyla "bu vaktin
Mekruh Vakitler farzını kılmaya" diye niyet edilmesi de yeterlidir.
Farz namazlar için müstehap vakitler olduğu gibi, Fakat cuma namazında, vaktin namazına niyet et-
genel olarak namaz kılmak için uygun olmayan, mek yeterli olmaz, çünkü vakit cuma vakti değil,
yani namaz kılmanın mekruh olduğu vakitler de öğle namazının vaktidir.
vardır. Mekruh vakitler iki kısımdır. Bir kısmında Nâfile namazlar için "falanca namazın ilk sünne-
hiçbir namaz kılınmaz, bir kısmında ise özellikle tini veya son sünnetini kılmaya niyet ettim" diye
nâfile namaz kılınmaz, kazâ namazı kılınabilir. niyet edilir. Bununla birlikte, ister müekked isterse
Hiçbir namazın kılınamayacağı üç mekruh vakit gayr-i müekked olsun nâfile namazlarda, "falanca
şunlardır: namazın sünnetini" diye bir belirleme yapmak şart
1. Güneşin doğmasından yükselmesine kadar olan değildir; sadece namaz kılmaya niyet edilmesi ye-
zaman (şürûk zamanı ki bu yaklaşık 40-45 dakika terlidir, fakat belirleme yapılması daha iyi olur.
civarındadır). Özellikle teravih namazı kılarken, "teravih nama-
2. Güneşin tam tepe noktasında olduğu zaman zına" veya "vaktin sünnetine" diye niyet edilmesi
(vakt-i istivâ). daha ihtiyatlı bir tutum olur.
3. Güneşin batma zamanı (gurûb). Gurup vakti,
güneşin sararıp veya kızarıp artık gözleri kırpış- Namazın Rükünleri
tırmadan rahatlıkla bakılacak hale geldiği vakittir. 1. Iftitah Tekbiri
Bu vakitte sadece, o günün ikindi namazının farzı İftitah "başlamak, kapıyı açıp girmek" anlamın-
kılınabilir. dadır. İftitah tekbiri (tahrîme), namaza başlarken
Nâfile namaz kılmanın mekruh olduğu vakitler: alınan tekbir olup "Allahüekber" cümlesini söyle-
1. Fecrin doğmasından sonra sabah namazının sün- mektir. İftitah tekbiri, bütün mezhep imamlarına
neti dışında nâfile namaz kılınmaz. göre farzdır.
2. Sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğun- Hz. Peygamber'in tekbir alırken ellerini omuz hi-
caya kadar, zasına kadar kaldırdığına dair rivayet bulunduğu
3. İkindi namazını kıldıktan sonra güneş batıncaya gibi, kulak hizasına veya kulaklarının üstü hiza-
kadar, sına kadar kaldırdığına dair rivayetler de vardır. Bu
4. Akşam namazının farzından önce, rivayetlerin birleştirilmesi durumunda, tekbir alır-
5. Bayram namazlarından önce, ne evde ne camide, ken başı hafifçe öne eğerek başparmak kulak me-
6. Bayram namazlarından sonra, camide, mesine değecek şekilde elleri kaldırmanın uygun
7. Arafat ve Müzdelife cem‘leri arasında, olduğu belirtilmiştir.
8. Farz namazın vaktinin daralması durumunda, Tekbir cümlesinde "Allah" kelimesinin ilk harfi
9. Farza durulmak üzere kamet getirilirken (Sabah olan A harfini uzatarak "Âllah" yahut "Aallah" veya
namazının sünneti bundan müstesnadır). “Eallah” diye tekrarlayarak okumak câiz değildir.
10. Cuma günü hatibin minbere çıkmasından cuma Bu şekilde okumak mânayı bozacağı için, farz ye-
namazı sona erinceye kadar nâfile namaz kılınmaz. rine getirilmemiş ve namaz geçersiz olur. İmama
uymak üzere ayakta alınan iftitah tekbirinin tama-
6. Niyet men kıyam halinde alınması şarttır. Buna göre, rükû
Niyet “azmetmek, kesin olarak irade etmek, kas- halinde bulunan imama uyacak olan kimse, kıyam
tetmek” demektir. Daha açık bir ifadeyle kalbin bir halinde Allah deyip, ekber lafzını rükûa vardıktan
şeye karar vermesi, hangi işin ne için yapıldığının sonra diyecek olsa, imama uyması sahih olmaz.
152