Page 37 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 37
ILGILI SAYFALAR: 18–24 2. ÜNITE ISLAM’IN ŞARTLARI
olduğu da bilinmektedir. Bir Müslüman herhangi bir Namaz dışında Kur’an okumaya başlarken surenin
işe başlamadan önce besmele çekmekle, “Nefsim veya başında eûzü besmele çekmek âlimlerin çoğunluğuna
başka bir varlık adına değil Allah adına, O’nun rızası göre sünnet, surenin başından değil de herhangi bir
için ve O’nun izniyle başlıyorum” demek ister; O’nun yerinden başlama halinde ise menduptur. Tevbe su-
rahmân ve rahîm isimlerinin tecelli etmesini bek- resiyle tilâvete başlayan ise yalnız eûzü okumakla
lediğini, böylece hem dünya hem de âhiret saadeti yetinir, besmele çekmez. Enfâl suresinden Tevbe
dilediğini, giriştiği işe güç yetirebilmesi için gerekli suresine geçişte de aynı şekilde besmele terkedilir.
olan kudretin yüce Allah tarafından ihsan edilmesini Namazda ise Hanefî mezhebine göre her rekâtta Fa-
temenni ettiğini ve kendisinin devamlı olarak O’nun tiha’dan önce sessiz (sırrî) olarak besmele okumak
yardımına muhtaç olduğunu bildirmiş, böylece ezelî sünnet, Şafii mezhebine göre sessiz veya sesli (cehrî)
kudretin yardımını celbetmiş olur. Kur’ân-ı Kerîm’in okumak farz, Mâlikî mezhebine göre ise terketmek
konusunun Allah ile âlem, özellikle de insanlık âlemi mendup, okumak mekruhtur. İslâm’ın yaygın mua-
arasındaki münasebeti bildirmekten ibaret olduğunu şeret kurallarından biri de yemek yemeye başlarken
söylemek mümkündür. Besmelenin başındaki “bâ” besmele çekmektir. Herhangi bir işe başlarken bes-
edatı (be harfi) bu münasebeti ortaya koymakta ve mele çekmenin hükmü işin mahiyetine göre deği-
kulun yaratanından yardım isteyerek hep O’na bağlı şir. Meselâ içki içmek, gasp edilen veya çalınan bir
kalışını ifade etmektedir. Bu besmele ile başlanacak şeyi yemek gibi yasak fiillere besmele ile başlamak,
herhangi bir fiildir: “Bismillâh diye başlıyorum”, onları meşru saymak anlamına geleceği için haram
“Bismillâh diye kalkıyorum”, “Bismillâh diye hay- kabul edilmiştir. Abdest almak, dua okumak gibi
van kesiyorum” gibi. Böylece ulûhiyyet ile ubûdiyyet ibadetlerle yenilmesi helâl olan gıdaları yemek, aynı
arasında sevgiye dayalı olan derunî münasebeti ifade mahiyetteki şeyleri içmek gibi fiillere besmele ile
eden besmele İslâm’ın bir sembolü, her iyiliğin anah- başlamak sünnet, oturma, kalkma ve yürüme gibi
tarı ve Allah’ın kullarına bir ihsanıdır. Sûrelerin ba- işlerde ise mubahtır. Necâset mahallerinde besmele
şında bulunan besmelelerin mahzuf fiilinin, Kur’ân-ı çekmek mekruh sayılmıştır (bk. Tahtâvî, s. 2-3).
Kerîm’in ilk nâzil olan âyetinin ilk kelimesi “ikra”‘ Besmele, kâinatı yaratan ve idare eden en yüce var-
(oku) olduğu kabul edilebilir. lığın adını, Kur’ân-ı Kerîm’de bu ad yerine en çok
Tevbe sûresi hariç diğer sûrelere besmele ile başlana- kullanılan ve doksan dokuz esmâ-i hüsnâ dizisinde
cağı hususunda kıraat imamları arasında görüş birliği ikinci sırayı alan “rahmân” ile hemen onun ardından
vardır. gelen “rahîm” isimlerini toplamış kutsal bir metindir.
Besmelenin yerine göre farz, vâcip, sünnet, mendup, “Esirgeyen-bağışlayan, lütuf, merhamet ve ihsanını
haram ve mekruh gibi hükümleri vardır. “Üzerlerine eksiltmeyen” anlamındaki rahmân ve rahîm isimleri
Allah’ın adı anılmayan hayvanların etinden yeme- ilâhî rahmet ve koruyuculuğun bütün âlemi kucakla-
yin, çünkü bunu yapmak Allah’ın yolundan çık- dığını ifade etmektedir. Kur’an ve hadis metinlerinde
maktır” (el-En‘âm 6/121) meâlindeki âyet hayvan yüce yaratıcıya nispet edilen bütün isim ve sıfatları
keserken, “yetiştirdiğiniz avcı hayvanların size tu- bir bakıma özet halinde ihtiva eden besmele, Müs-
tuverdiklerinden de yeyin ve üzerine Allah’ın adını lümanların hem inanç hem ibadet hem de günlük
anın” (el-Mâide 5/4) meâlindeki âyet de av üzerine hayatlarında büyük bir yer tutmaktadır. Besmele ile
hayvanı gönderirken veya silâh kullanırken besmele oluşan çeşitli tabir ve deyimlerden başka bu kutsal
çekmenin farz olduğunu göstermektedir (ayrıca bk. metin mimari eserlerde ve hat sanatında da önemli
Buhârî, “Zebâ’ih”, 1, 2, 9, 15; Müslim, “Sayd”, 3, 5; bir malzeme ve süsleme unsuru olmuştur.
Dârimî, “Sayd”, 1). Mushaf yazarken Tevbe sûresi dı-
şında kalan sûrelerin baş tarafına besmele yazmak da Kaynak: TDV, İslam Ansiklopedisi; İlmihal I+II, Ankara 2014
farz hükmündedir.
37