Page 205 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 205

ILGILI SAYFALAR: 128–131                                 20. ÜNITE  ALLAH’A DUA EDIYORUM VE ŞÜKREDIYORUM





           çözmenin veya önlemenin gerekli bütün yolları Al-   hatlık, huzur ve mutluluk doğurduğu gibi (er-Ra‘d
           lah’a dayanmanın sağladığı sükûnet ve güçle araş-   13/28; el-A‘lâ 87/15; İbn Mâce, “Edeb”, 53; Tir-
           tırılır ve sonucun hayırlı olması Allah’tan beklenir.   mizî, “Daavât”, 7) ahlâkî arınmaya ve yücelmeye de
           Genellikle insan, gerekli tedbirleri aldığı halde akıl   yol açmakta, gelişim safhalarındaki takılma ve sap-
           ve bilme gücünün karmaşık hayat olaylarını anlama   maların önlenmesinde ve şahsiyetin tamamlanma-
           ve düzenlemede yeterli olmadığı duygusuna kapıl-    sında yapıcı bir fonksiyon icra etmektedir (Gazzâlî,
           dığında dua eşliğinde beklentiye girer ve işin so-  I, 297, 302; Fırat, s. 117; Yaparel, s. 28-33, 145). Bir
           nucunu Allah’a bırakır. Ne var ki çok defa insanın   hadîs-i kudsîye göre dua ve ibadetle meydana gelen
           aceleci ve kolaycı tabiatı, onu bazı dua klişelerini   yakınlaşma Allah’ın sevgisine, bu sevgi de kulda
           sadece okumak, tekrar etmek veya yanında bulun-     duyarlı bir  vicdan  ve sağ duyunun  doğmasına yol
           durmak, yani duayı bir çeşit sihir tekniği gibi kul-  açar (Buhârî, “Rikak”, 38). Hz. Peygamber, “Alla-
           lanmak suretiyle isteklerinin gerçekleşmesini bek-  hım! Hatalarımı kar ve dolu suyu ile temizle; beyaz
           lemeye sevketmektedir.                              elbiseyi kirden arındırdığın gibi kalbimi günah-
                                                               lardan arındır” meâlindeki hadisiyle (İbn Mâce,
           Kur’ân-ı Kerîm’de duanın sadece Allah’a yönel-      “Duâ”, 3) duanın, işlenen hata ve günahların insan
           tilmesi önemle belirtilmiştir. Allah’tan başkasına,   vicdanındaki izlerini gideren ve ruhî arınmaya ve-
           putlara veya kendilerine mutlak nitelikler izâfe    sile olan bu tesirini ifade etmiştir. Bununla beraber
           edilen başka yaratıklara dua ve ibadet edilmesi     dinde, yapılan iyi iş, dua ve ibadetlerin daha ziyade
           Kur’an’da  kesinlikle  yasaklanmıştır  (meselâ  bk.   uhrevî neticeleri üzerinde durulmuştur. Aslolan
           eş-Şuarâ 26/213; el-Kasas 28/88). Kur’an’ın tasvi-  ebedî hayattaki ecir, sevap ve mutluluktur. Fakat
           rine göre Allah’tan başkasına dua edenler, ağzına   bir müslümanın davranışlarında uhrevî sonuçları
           su gelsin diye suya doğru ellerini açan, fakat elleri   gözetirken aynı zamanda bunların bu dünyadaki
           boş kalan kimselere benzerler (er-Ra‘d 13/14). Hal-  olumlu sonuçlarını da beklemesini tabii saymak
           buki Allah’ın dışında kendilerine dua edilenler de   gerekir. Aslında Kur’an’da öğretilen bir duaya göre
           O’nun kulları ve yaratıklarıdır (el-A‘râf 7/194, 195;   rabbimizden dünya için de âhiret için de iyilik ve
           en-Nahl 16/20). Bu sebeple Allah’tan başkasına      güzellik istemek gerekir (el-Bakara 2/201; en-Nahl
           dua etmek “açık bir sapıklıktır” (el-Hâc 22/12, 13)   16/122).
           ve “kâfirlerin yaptığı dua boşuna yapılmış bir dua-
           dır” (el-Mü’min 40/50).                             Dualarının kabul edilmesinde, dua edilirken yaşa-
                                                               nan dinî şuur yoğunluğunun önemine işaret edil-
           Duanın Tesiri. Allah’ı anmanın ve O’na sığınma-     miştir. Böyle bir durumda Allah insan şuurunun
           nın, Allah rızâsına ulaştırıcı olması yanında kul   yegâne konusu olur, başka ilgi ve istekler silinir,
           açısından  O’na  duyulan  yakınlık  sonucunda  uzak   duygusal gerginlik insan vicdanını temizler ve Al-
           veya yakın birçok fayda ve mükâfata vesile olacağına   lah’a açık bir hale getirir. Kur’an’da bu durum, kişi-
           dair hayli belge vardır. Kur’an’a göre, dua edene Al-  nin “dini Allah’a has kılması” olarak tanımlanmış-
           lah karşılık verir (el-Mü’min 40/60) ve Allah’ı anan   tır (meselâ bk. el-Mü’min 40/14, 65). Bir hadiste,
           kimseyi Allah da anar (el-Bakara 2/152). Naslarda   insanın mutlaka karşılık alacağına inandığı bir ruh
           yer alan dualardaki isteklerin önemli bir kısmının   hali içinde dua etmesi gerektiği, gafil bir kalpten
           hayat ve şahsiyetin korunması amacına yönelik       gelen duanın kabule yakın olmayacağı belirtilmiş-
           oluşu, prensip olarak duanın fayda verdiğine inan-  tir (Tirmizî, “Daavât”, 66). Dualarının kabul edi-
           mayı gerektirir. Bununla beraber Hz. Peygamber’in   leceği bildirilen kimselerde görülen ortak özellik,
           açıklamasına göre duanın kabulünde birkaç alter-    şuurun dinî bir renkle kaplanmış olmasıdır. Hadis-
           natif söz konusudur. Dua edene istediği şey ya bu   lerde bildirildiğine göre bir tehlike veya zulüm kar-
           dünyada hemen verilir veya âhirete saklanır yahut   şısında çaresiz kalan kimse, kalbi tamamen hasbî
           üzerinden istediği iyilik kadar bir kötülük giderilir   sevgiyle dolu anne baba, başkasının iyiliğini iste-
           (Müsned, III, 18).                                  yen kişi, toplum için çalışan âdil başkan ve Allah
                                                               için beden isteklerini frenleyen oruçlu duası geri
           Gerek ihtiyaçlar ve hatalar yüzünden Allah’a baş-   çevrilmeyecek kimselerdendir (Buhârî, “Cihâd”,
           vurmak, gerekse nimetleri sebebiyle O’nu hatırla-   180;  İbn Mâce,  “Duâ”,  11;  Ebû Dâvûd, “Salât”,
           mak ve anmak kişide psikolojik bakımdan bir ra-     364;  Tirmizî,  “Daavât”, 129). Ayrıca duanın, bir
                                                                                                                205
   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210