Page 293 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 293

ILGILI SAYFA: 196                                                       31. ÜNITE  AHIRETE IMAN EDIYORUM





           sebepledir ki Gazzâlî “haşr-i cismânî”yi inkâr eden   es-Sicistânî’ye ait el-Bas (nşr. Muhammed es-Saîd b.
           filozofların bu kanaatini İslâm dışı telakki etmiştir.   Besyûnî Zağlûl, Beyrut 1407/1987), Gazzâlî’ye ait
           Âhiretle ilgili nasların ihtiva ettiği maddî unsur ve   ed-Dürretü’l-fâhire, İbn Abdüsselâm’a ait Beyânü
           tasvirler, insanlar tarafından idrak edilebilmesi için   ahvâli’n-nâs yevme’l-kıyâme (bk. Keşfü’z-zunûn, I,
           dünyadakilere benzetilirse de bunların temel özel-  260), Kurtubî’ye ait et-Tezkire, Süyûtî’ye ait el-Bu-
           likleri itibariyle tamamen ayrı şeyler olduğu şüphe-  dûrü’s-sâfire, İbn Kesîr’e ait en-Nihâye ve Seyyid
           sizdir. Ebedî âlemin kanunlarını fâni âlemin ka-    Kutub’a ait Meşâhidü’l-kıyâme fi’l-Kur’ân (Beyrut,
           nunlarıyla mukayese etmek ve birinin şartlandırdığı   ts., Dârü’ş-Şurûk) adlı eserleri zikretmek mümkün-
           mantıkla diğeri hakkında hüküm vermek elbette ki    dür. Âhiret hayatıyla ilgili olarak kaleme alınan eser-
           yanlıştır (bk. es-Secde 32/17; Buhârî, “Bedü’l-halk”,   lerin bir kısmı da bu hayatın belli konularını kapsar.
           8; Müslim, “Îmân”, 312).                            Meselâ kıyamet alâmetleri konusunda Şemseddin
                                                               es-Sehâvî’ye ait el-Kanâa fî mâ yahsünü’l-ihâta bihî
           Cennet ile cehennemin ve âhiret hayatının ebedîliği   min eşrâti’s-sâa (nşr. Mecdî es-Seyyid İbrâhim, Ka-
           hemen hemen bütün İslâm âlimlerinin benimsediği     hire,  ts.,  Mektebetü’l-Kur’ân),  Berzencî’ye  ait  el-
           bir husustur. Saadet yurdu olan cennetin ebedîliğine   İşâa ve Sıddık Hasan Han’a ait el-İzâa li-mâ kâne
           itiraz edilmemekle beraber, elem ve azapla dolu ce-  ve mâ yekûnü beyne yedeyi’s-sâa (Kahire 1379/1959)
           hennem hayatının sona erebileceğini veya cehennem   adlı eserler; kabir hayatı konusunda İbn Kayyim’in
           halkının azaba karşı bağışıklık kazanabileceğini ileri   er-Rûh, İbn Receb’in Ehvâlü’l-kubûr ve ahvâlü eh-
           sürenler olmuştur. Hz. Ömer, İbn Mes‘ûd, Ebû Hü-    lihâ ile’n-nüşûr (nşr. Muhammed es-Saîd b. Besyûnî
           reyre ve Ebû Saîd el-Hudrî tarafından benimsendiği   Zağlûl, Beyrut 1405/1985), Süyûtî’nin Şerhu’s-sudûr
           rivayet edilen bu görüşe taraftar olanlar arasında İb-  bi-şerhi hâli’l-mevtâ ve’l-kubûr (Kahire, ts., Halebî
           nü’l-Arabî, İbn Teymiyye, İbn Kayyim el-Cevziyye    baskısı) ve Süleyman Toprak’ın Ölümden Sonraki
           de bulunmaktadır (bk. İbn Kayyim, s. 280-315)       Hayat-Kabir Hayatı (Konya 1986) adlı eserleri zik-
           İslâm inancının temel konularından birini teşkil    redilebilir. Cennet ile cehennemin tavsifi konusu
           eden âhiret mevzuu çeşitli İslâmî eserlerde ele alına-  muhtelif hadis kitaplarında ve kelâma dair eserlerde
           rak işlenmiştir. Konularına göre düzenlenmiş muh-   yer aldığı gibi, ilk dönemlerden itibaren kaleme alı-
           telif hadis kitapları, kıyamet alâmetleri ve âhiret   nan müstakil eserlerde de işlenmiştir. Bunlar ara-
           hallerine çeşitli bölümler ayırmışlar (fiten ve melâ-  sında şu kitapları saymak mümkündür: Abdülmelik
           him, sıfâtü’l-kıyâme, sıfâtü’l-cenne, sıfatü cehen-  b. Habîb el-Kurtubî, Kitâbü Vasfi’l-firdevs (Beyrut
           nem gibi) ve konu ile ilgili birçok hadisi bu bölüm-  1407/1987); İbn Kayyim, Hâdi’l-ervâh; İbn Receb,
           lerde toplamışlardır. Kelâm ilmi, genellikle İslâm   et-Tahvîf mine’n-nâr ve’t-tarîf bi-hâli dâri’l-bevâr
           inancına veya Ehl-i sünnet akîdesine karşı yapılan   (Beyrut 1405/1985); Sıddık Hasan Han, Yaka-
           itirazlara cevap mahiyetinde ortaya çıktığından, ilk   zatü üli’l-itibâr mimmâ verede fî zikri’n-nâr ve as-
           döneme ait kelâm kitaplarında, tartışmalı konular   hâbi’n-nâr (Kahire 1398/1971). İslâm âlimleri, âhi-
           arasına girmeyen âhiret mevzuuna fazla yer verilme-  ret hayatında müminlerin erişeceği en büyük lutuf
           miştir. Mütekâmil devirden itibaren yazılan kelâm   olan rü’yetullah* konusunda da müstakil eserler ka-
           kitaplarında ise âhiret konusu daima kendine has ye-  leme almışlardır. Bunlar arasında Âcurrî’nin et-Tas-
           rini almış ve daha çok İslâm filozoflarıyla Mu‘tezile   dîk bi’n-nazar ilallahi Teâlâ fi’l-âhire (nşr. Semîr b.
           ve Havâric gibi bid‘at fırkaları arasında anlaşmaz-  Emîn ez-Züheyrî, Beyrut 1408/1988); Ebü’n-Neh-
           lık konusu olan meseleler tartışılmıştır. Tasavvuf ve   hâs Abdurrahman b. Ömer’in Kitâb fî rüyetillâhi te-
           irşada yönelik İslâmî eserlerde de âhiret konularına   bâreke ve teâlâ (nşr. Mahfüzurrahman b. Zeynullah
           yer verilmiştir.                                    es-Selefî, Mecelletü’l-Câmiati’l-İslâmiyye, Medine
                                                               1401, XIII, sy. 50-51, s. 253-264) ve Süyûtî’nin İsbâ-
           İslâm âlimleri âhiret inancıyla ilgili müstakil eserler   lü’l-kisâ ale’n-nisâ (Beyrut 1405/1984) adlı eserlerini
           de meydana getirmişlerdir. Bu eserlerin bir kısmı,   zikretmek mümkündür
           ölümden veya dünyanın yıkılışından itibaren cennet
           ile cehennemin ebedîliğine kadar bütün âhiret ha-   (Kaynak: TDV, İslam Ansiklopedisi)
           yatını içine almaktadır. Bunlar arasında Ebû Dâvûd




                                                                                                                293
   288   289   290   291   292   293   294   295   296   297   298